ÇOCUKLARDA DİKKAT BECERİSİ VE OKULA ETKİSİ

Çocuklar, formal eğitimin başında duygusal, sosyal ve akademik olarak birçok görev ile karşılaşırlar. Bu görevleri yerine getirebilmeleri için de çocukların bu alanlarda belirli bir olgunluğa erişmeleri gerekmektedir. İlkokul döneminin en önemli aşamalarından bir tanesi de okuma-yazma davranışının öğrenilmesidir. Okuma yazmanın öğrenilmesini etkileyen de faktörler bulunmaktadır. İlgi ve ihtiyaçlar, zeka, duygusal durum, sağlık durumu, çevre, sosyal ortam ve dikkat bunlardan bazılarıdır. Her çocuğun edindiği deneyimler bu faktörlere göre değişebilmektedir.

Dikkat, çevredeki çeşitli uyarandan yalnızca anlık ihtiyaçlar ve amaçlar doğrultusundaki uyaranlarla ilgilenmeyi sağlayan sinir sisteminin bir işlevi olarak tanımlanır. Diğer bir deyişle, duyular ile alınan çevredeki uyaranlardan herhangi birinin belli bir amaca göre seçilip ayıklanması işlemidir. Tanımlardan yola çıkılarak düşünülürse sınıf içerisindeki öğrenciler, sıranın üzerindeki yazı, arkadaşlarının konuşması, kıyafetleri ve pencereden dışarısının manzarası vb. çeşitli uyarıcılara maruz kalmaktadır. Sınıfa bir öğretmenin girmesi ile birlikte ortama odaklanılması gereken yeni bir uyarıcı girer ve öğrenciden dikkatini öğretmene vermesi beklenmektedir. Fakat, bazı öğrencilerin dikkati öğretmen yerine halâ kendisine daha çekici gelen veya çeldirici uyarıcılar üzerindedir. Bu durum da eğitim sürecinin verimini olumsuz yönde etkilemektedir.

Öğrenme sürecinin çeşitli aşamaları bulunmaktadır. Duyular ile alınan bilgi, kısa süreli hafızaya oradan da uzun süreli hafızaya aktarılır. Uzun süreli hafızaya aktarılan bilgi zihinde kalıcı olmaktadır. Fakat, bu sürecin başarılı olarak ortaya çıkması bireyden bireye değişmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden biri de dikkattir. Dikkatin, bilgiyi öğrenmede önemli bir işlevi bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda da dikkatini toplama ve sürdürme davranışının öğrenme sürecinde başarılı olmada önemli bir etken olduğu görülmektedir. Öğrenmede bu kadar aktif rol alan dikkat, öğretimde yerine getirilmesi gereken bir amaç haline gelmektedir.

Okul öncesi dönemdeki bir çocuk, dikkatini sadece bir noktada toplayıp diğerlerinin göz ardı etmektedir. Çocukların nesnelerin, olayların ve kişilerin birçok özelliğinden yalnızca birine dikkat edebilmesi ve diğer özellikleri dikkate alamamaları durumudur. Örneğin, çocuklar bir etkinlik yaparken etkinliğin ya en çok dikkat çeken kısmına ya da etkinliğin sonuna odaklanabilirler. Çocuklar 4-5 yaşına geldiğinde düz çizgide yürüyebilir, 6 yaşına ulaştığında ise topa sopa ile vurabilecek ve tek ayak üzerinde 10 saniye kadar durabilecek dikkat olgunluğuna erişebilir.

İlkokul başlarında ise çocuk, ilginç bulduğu konularda pasif konumda dikkatini 20 dakika kadar koruyabilmektedir. Kendisinin aktif olarak katıldığı bir oyun ya da ders faaliyetinde bu süre biraz daha uzayabilir.

Not: Formal eğitimden önce çocuğun gelişimine yardımcı olacak olan, yönergeleri dinleme ve anlayabilme, şekiller arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ayırt edebilme, yeni kelimeler öğrenebilme, dikkat süresini arttırabilme, dikkat yoğunluğunu geliştirme gibi beceri ve kazanımlar çocukların ilköğretime hazır olmasında önemli yer tutmaktadır. Bundan dolayı da okul öncesi dönemde ilköğretime hazırlık olarak oynanabilecek çeşitli kutu oyunları, yapılabilecek çeşitli ve zengin etkinlikler ve uygulamalar çocuğun okula uyum sürecini olumlu yönde etkileyecektir.